25 Haziran 2015 Perşembe

Titreyin ve Korkun Osmanlı Torunundan

Yaklaşık 600 yıllık ömrü boyunca Osmanlı'nın insanlığa faydaları saymakla bitmez ama yine de kısa bir özet geçebiliriz:

  •  Sıfır (rakamla 0) bilimadamı yetiştirerek dünyanın mazlum imparatorluklarının kendilerini kötü hissetmelerini önlemiştir.
  •  Dünya çapında sıfır (rakamla 0) filozof, şair ve yazar çıkartarak aslen yaratıcılığı kısıtlı olan kâfir ülkelerin dışlanmamalarını sağlamıştır.
  •  Bir elin parmaklarından az sayıda icada imza atarak gelişmemiş ülkelerle arasındaki farkı azaltmayı amaçlamış ve bunu başarmıştır.
  •  Askerleri yedi denizlere ve cihana korku salmıştır.
 Bu üstün başarı döneminin reklam arası nihayet bitti ve Osmanlı tekrar sahnede:


Titreyin ve korkun Osmanlı'nın torunundan...


... Sizi gidi küffarın çocukları!

24 Haziran 2015 Çarşamba

Söz Senetse Efkan Aladır

Güven çağımızda zor bulunan bir element; yüzlerce metre yerin dibine girip, yüksek teknoloji gerektiren pahalı aletler kullanmak durumundasınız. Yine de, Dünya'nın manyetik alanının tetiklediği bir mucize sayesinde, ender de olsa bu cevhere sahip insanlar toprağın üst katmanlarında bulunabiliyor. Gerçi, konumları yeraltı sularına yakın olduğu için bir hayli çamurun içinde oluyorlar ama buna değer.

Eski İçişleri Bakanı ve Başbakanlık müsteşarı Efkan Ala da bu elementin kıyısından köşesinden bulaştığı sözü senet olan varlıklardan biri. İspatı pudingin içindedir.

23 Haziran 2015 Salı

Sevgi Şairi Hakan Arslanbenzer

Eskiden şair dendi mi, akla takoz gibi, insanlıktan nasibini almamış, nato kafa nato mermer insanlar gelirdi akla. İslamcı şair Hakan Arslanbenzer bu algıyı değiştirdi çok şükür. İşte bu duygu insanının son tivitlerinden biri:


Oruç yiyenleri bundan daha barışçı, daha insancıl şekilde uyarabilir misiniz? İkna olmadım, Arslanbenzer de eski düzenin vahşilerinden biri diyorsanız, alın size bir örnek daha:


Kâfirleri bundan daha düzeyli, insani, ulvi ve edebi şekilde tasvir etmek, haydi yeni Türkçesiyle söyleyelim, betimlemek mümkün mü?

Bir sus noktası mı arıyordunuz? Buldunuz!

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Toplu Şizofreniye Karşı

Toplum giderek ayrışıyor. Sanırım ilk Nihat Genç değinmişti: Beyazın beyaz, karanın kara dahi olduğunda uzlaşamayan bir kaç insan sürüsü olma yolunda dört nala ilerlemekteyiz. Çaresi?

Çaresi gerçek; gerçeği herkesin gözüne gözüne sokmaktan başka yol yok çünkü ortak bir zemini, herkesin güvendiği bir referans noktasını oluşturmak zorundayız. Gerçek aydınlatacak!

Peki ya tersi durumda? Merak etmeyin, dünyanın sonu gelmez; savaşırız, barışırız, kavga eder öpüşürüz, iç savaş çıkar, belki de çıkmaz. Hayat devam eder. Kesin olan tek şey mutsuz olacağımızdır.

Şizofrenlerin ilk tutunacağı dal The Paçavra'dır.